prev next front |1 |2 |3 |4 |5 |6 |7 |8 |9 |10 |11 |12 |13 |14 |15 |16 |17 |18 |19 |20 |21 |22 |23 |24 |25 |26 |27 |28 |29 |30 |31 |review

Yaklaşık iki milyar insan, 1990-1999 döneminde doğal ya da insan kaynaklı felaketlerden etkilenmiştir. Kadınlar, daha düşük eğitim oranları ve eğitim yılları, daha çok evde çalıştıkları için, olağanüstü durumlara hazırlık eğitimlerine daha az katılabilirler; risk yaklaşımı ve hazırlık konusunda daha az bilgiye sahiptirler. Felaket sırasında gerekli önlemler konusundaki yetersizlik ve felaket sonrasında da, gereksinimlerini ifade etme konusunda sürmektedir. *Bangladeş’deki 1998 selinde genç kızlar adet kanamalı kirli çamaşırlarını, utanma, baskı ve gözden uzak bir yer bulamama nedeniyle değiştirememişler; perine bölgelerinde dermatolojik problemler ve üriner enfeksiyonlar ile uğraşmışlardır.

Kadınlar, felaket sonrasında, karar verme sürecinde sorunlar yaşamakta; bu durum bazen yaşamlarına mal olmaktadır.   Yine Bangladeş’deki 2001 yılındaki bir kasırga sonrasında,  evlerini boşalmak için kocasının gelmesini çocuklarıyla evlerinde bekleyen kadınların bir çoğunun can verdiği saptanmıştır.

Kadınlar, felaket sonrası zarar görmüş konutlarda kalmaya çoğu zaman, istismar korkusu, kültürel ya da dini olarak ortak alanlarda olmalarının kısıtlanması gibi nedenlerle devam etmektedirler.

Felaket sonrasındaki dönemde kadınları çok geniş bir yelpazede sorunlar beklemektedir. Bu sorunlar, İsrail’de yapılan bir çalışmanın sonuçlarında izlendiği üzere, deprem sonrası 48 saat içinde tüm doğum ve erken doğum hızlarındaki anlamlı bir artış olabildiği gibi, erkeğin ölümü ile sahip olunan malların korunmasının güçleşmesi, ve kadının yoksulluğa itilmesi de olabilmektedir.