prev next front |1 |2 |3 |4 |5 |6 |7 |8 |9 |10 |11 |12 |13 |14 |15 |16 |17 |18 |19 |20 |21 |22 |23 |24 |25 |26 |27 |28 |29 |30 |31 |review

Uzun yaşama her zaman sağlıklı yaşama anlamına gelmemektedir. Kadınlar erkeklere göre daha uzun bir süre, başta kardiyovasküler hastalıklar ve kanserler olmak üzere sağlık sorunları ile yaşamaktadırlar. Bu da yaşlı kadının sağlık hizmetlerine ulaşım ve yararlanmasını gerektirmektedir. Bunun önünde toplumsal cinsiyete bağlı bazı engeller vardır. Kadın eğitimi, özellikle de yaşlılarda, erkeklere göre belirgin düşüktür. Devlet İstatistik Enstitüsü  2000 yılı verilerine göre ülkemizde kadınların %19.4’ü okuryazar değilken, bu oran erkekler için %6.1’dir. Tüm okuma yazma bilmeyenlerin % 24’ü 65 yaş üstü nüfustur ve bunun da %74’ü kadındır. Bu da özellikle yaşlı kadınların gerekli bilgi ve kaynaklara ulaşımını olumsuz yönde etkilemektedir. Aynı zamanda, yaşlı  kadınlar yaşlı erkeklerde göre daha fakir ve sosyal güvenceden yoksundurlar. Yoksulluğun feminizasyony. Fakirlerin %70’i kadın. Yaşlılıkla beraber sıklığı artış gösteren sağlık sorunları yaşlanmanın doğal bir sonucu olarak algılanmakta ve kadınlara bu konuda sağlık bakımı alma sosyal desteği ailede daha az gösterilmektedir. Aydın’da kadın inkontinsı ile yapmış olduğumuz bir çalışmada sağaltım aramanın yaşla hızla anlamlı şekilde düştüğü saptanmıştır.